Kapalı Piezo Rinoplasti: Burun Estetiğinde Doğallık, Hassasiyet ve İz Bırakmayan Cerrahi
Kapalı Piezo Rinoplasti, burun estetiğinde en gelişmiş ve hassas cerrahi tekniklerden biridir.
Bu yöntemde tüm işlemler burun deliklerinden girilerek, yani dışarıda görünür bir kesi izi olmadan gerçekleştirilir.
Ameliyat sırasında kullanılan Piezo teknolojisi, kemik ve kıkırdak dokuları ultrasonik titreşimlerle şekillendirir.
Bu sayede, sadece hedeflenen sert dokulara etki edilir; cilt, kıkırdak ve yumuşak dokular korunur.

Yukarıdaki görsel, burun anatomisinin temel yapılarını sade ve anlaşılır bir biçimde gösterir:
Her bir yapı, burunun şekli, dayanıklılığı ve nefes fonksiyonu açısından büyük önem taşır.
Kapalı Piezo Rinoplasti tekniğinde cerrah, bu katmanlar üzerinde çalışarak hem estetik hem de fonksiyonel dengeyi yeniden oluşturur.
Piezo cihazı, klasik Osteotom (Çekiç ve keski) yöntemlerinden farklı olarak ultrasonik mikrotitreşimlerle çalışır.
Bu titreşimler, yalnızca kemik dokular üzerinde etkilidir ve çevredeki kıkırdak, cilt, damar, sinir, mukoza yapıları gibi hassas dokulara zarar vermez.
Avantajları:
Burun estetiğinde doğallık, yalnızca şekil vermekle değil, anatomik yapıyı koruyarak yeniden dengelemekle mümkündür.
Kapalı Piezo Rinoplasti’de cerrah, burun kemiği ve kıkırdak yapılarını titizlikle yeniden düzenlerken, yüzün genel oranlarını da dikkate alır.
Amaç, hastanın yüzüne uyumlu, nefes fonksiyonlarını koruyan ve zamana dirençli bir sonuç elde etmektir.
Bu yöntem, hem estetik amaçlı ilk burun ameliyatı olacak kişilerde, hem de revizyon gerektiren olguların büyük bir bölümünde tercih edilebilir.
Kapalı Piezo Rinoplasti, burun estetiğinde doğallığı ve hassasiyeti ön plana çıkaran çağdaş bir cerrahi yaklaşımdır.
Bu teknik, hem görünür iz bırakmayan bir operasyon süreci hem de yumuşak dokuya saygılı bir cerrahi prensip sunar.
Sonuç: Yüze uygun, fonksiyonel ve zarif bir burun.